sex and the city nin son sezonunda Carrie nin o zamanlardaki sevgilisi Jack Burger (hani şu Carrie den post it ile ayrılan) Mirandaya kendisini aramayan adamı unutmasını söylüyor ve ekliyordu "he is just not that into you". şimdi bu laftan esinlenerek dev yıldız kadrosuyla aynı mantıkta bir film var vizyonda. görmek için sabırsızlanıyorum. bu söz bence de film yapılabilecek kadar güçlü. hem bu kazana dönmüş kafam romantik komediden başka birşey kaldırmıyo. her ne kadar Atilla Dorsay haftasonu sinema eleştirisinde bu film için sanki kadınlar için yapılmış ve beyaz türk kadınlarına uygun yazmış ve 2 yıldız vermiş de olsa ben "beyaz türk kadını" olarak etiketlenmeyi göze alıp gideceğim :))
He's Just Not That Into You Trailer - Watch more Movie Trailers
28 Nisan 2009 Salı
- kusenle fotoğrafçılık, aile, gelecek üzerine yapılan konuşmalar
- çok özlenilen arkadaşlarla yapılan sohbetler
- en sevileni görmek
- sabah kahvaltısında çiğ börek :)
- kahve dünyasında içilen kahveler
- porsuk kernarında gezinti
- eskişehir ortamları
- çin lokantası
- hergün müdavimi olduğum ilginç beyoğlu çakması tramway
hepsi çok güzeldi.....
20 Nisan 2009 Pazartesi
Gidiyorum... sonunda bitiyor yarın yolculuklar seime başlıyorum. ama ilk önce girmem gereken 3 saatlik bir sınav var tabi :))) erasmus sınavı artık çok çekişmeli bir hale geldi istatistiklere vuracak olursak gitme şansım çok düşük. ama dün eve gelen kuzenim falıma baktı. fincanı açar açmaz hiçbirşey bilmemesine rağmen sen gidiyosun, hatta çok uzaklara gidiyosun hem de bi ödülle gidiyosun dedi. kaleler tarih öyle bir yer dedi. bakalım...ben aslında bu konuda hiç düşünmemeye karar verdim. ve bunu da başarıla uyguluyorum. sınava girip çıkıcam. sonra da afyon eskişehir rotasında maceralarıma başlıyabileceğim böylelikle...
artık resmileşti.... kabusum yarın sona eriyor....
ps: lale tarlaları harika diil mi???
artık resmileşti.... kabusum yarın sona eriyor....
ps: lale tarlaları harika diil mi???
kendime koyduğum bi süreliğine blog yazmama yasağını artık dayanamıyıp kırıyorum. yarınki sınavıma saatler kala ben herrrşeyi bildiğimi hissediyorum, yine cahil cesareti yine cahil cesareti :=) yarınkiyle bereber 2 sınavım kaldı. umarım onlar da geçecek ve ben artık huzura ericem diye düşünemiyorum çünkü salı günü erasmus için ingilizce sınavı var ve ben oturup ciddi ciddi çalışmayı düşünüyorum. hatta ben başvuruma hollandadan sonra finlandiya yı da eklemeyi düşünmeye başladım çünkü toplam 27 başvuru var ve hollanda+finlandiya 7 kişi alacak. yani özetle herkes okuldan kaçmanın bir yolunu arıyor. ayrıca yeni duyanlar için Farabi adında bi program başlamış bu da erasmusun ülke sınırlarında uygunlanması şeklinde yürüyor. buna da başvurmayı düşünmekteyim.
o sınavı da atlatınca 2 tane sunum kalıyor geriye. ben kendilerini hiç sallamama kararı aldım. birer günümü ayırıp hazırlanıcam veeee sonra da eskişehire kaçıcam. 4 gün bohem havada geçsin bakalım sonra zaten ben kendiliğimden sıkılır okuyacak makale ararım :P
kendimi anlatma ihtiyacıyla doluymuşum meğer bu post böyle olmayacaktı halbuki
neyse artık :)
bu postta renkli resimler olucaktı başlık da eye candy olucaktı ama bu yazıdan sonra bu post a ancak kafasında kitaplar uçuşan deli kız resmi yaraşır...
enjoy!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
